Boşanma Davasında Velayet
BOŞANMA DAVASINDA VELAYET
Velayet de dahil çocuk için olan hükümler; TMK 335 ile 354 arasında kanunda düzenlenmiştir.Velayet, kural olarak küçüklerin, istisna en kısıtlıların bakım ve korunmalarının sağlanması için, malları ve şahsı üzerinde ana babanın sahip olduğu görev, yetki ve hakların tümünü ifade etmektedir
Boşanma davası esnasında çocuğun velayeti konusunda anlaşmaya varılamadığında konu mahkeme tarafından çözülmektedir. Velayeti alan kişi bakım, temsil, koruma, kollama gibi çocuğun ihtiyacının karşılanması için çeşitli sorumluluğa ve hakka sahiptir. Ebeveynlerin sahip olduğu bu geniş hakkın boşanma durumunda nasıl kullanılacağı TMK 336/2 de ele alınmıştır. Anılan yasa hükmü gereğinceEvlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
Velayeti alabilecek olanlar:
Velayet hakkını sadece ana veya babaya aittir. Bir başkasına verilemez. Amca, dayı, büyükanne gibi kişiler ancak isterlerse vasi olabilirler. Velayet alamazlar.
Velayet şartları :
Mahkeme velayete karar vermeden önce hakim çocuğun üstün yararını göz önünde bulundurur. Ve bu menfaat belirlenirken hangi ebeveyn çocuğa daha sağlıklı bakar, kim daha iyi gelecek sağlar gibi çeşitli unsurlar göz önünde bulundurur. Bu esnada çocuğun yaşı da göz önüne alınır.
Yaş gruplarını ele aldığımızda;
Türk Hukukunda 0-3 yaş grubu çocukların anne bakım ve şefkatine mutlak olarakmuhtaç oldukları kabul edilmektedir. Ve bu yaşa kadar olan çocuklarda annenin almasını engelleyecek ağır bir durum yoksa istikrarlı olarak velayet anneye verilmektedir. Yargıtay da bu kanıdadır.
3-7 yaş arasında olan çocuk annenin bakımına daha az muhtaçtır. Ancak yine bu yaşlardaki çocuğun da anneye değil de babaya verildiği durumlar çok nadirdir.Babaya verilmeye annenin çocuğun sağlığına zarar vermesi, çocuğuna bakmaktan aciz olması gibi durumlar örnek verilebilir.
6-12 okul çağındaki çocuklar bakımından yaş önem arz etse de bakıma muhtaçlık oldukça azaldığı için burada çocuğa sunulan maddi olanaklar da göz önüne alınmaktır. Bu yaş dönemindekilerde mahkeme uzman bir pedagog tayin ederek çocuğu dinleyecek ve çocuğun fikrine de başvurmuş olacaktır.Ama çocuğun beyanı tek başına hakim için yeterli değildir. Hakim bütün olguları göz önüne alıp çocuğun menfaati için en uygun olana takdir yetkisini kullanarak karar verecektir.
12 yaş ve üzeri yaşlarda artık çocuklar belli bir olgunlukta olduğu için kendilerini ifade edebilecekleri düşünülmektedir. Bu kanı ile hakim çocukları dinleyerek velayeti tayin etmektedir.
Ülkemizin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre 12 yaşını tamamlamış çocukların velayeti hakkında karar verilmesinden önce, mahkemenin bu çocukları dinlemesi gerektiği kabul edilmiştir.
Velayet hakkının sona ermesi:
Çocuğun ergin olması, velayet hakkına sahip olan kişinin ölmesi, velayet hakkının kaldırılması, boşanma halinde velayet hakkının bırakılmaması sonucunda sona erer.
Yalnız çocuk ergin olduğu halde kısıtlanması halinde de hakim, kural olarak ana babanın çocuk üzerindeki velayet hakkının devamına yahut gerekli görüşe vesayet altına konulmasına ve kendisine vasi atanmasına karar verebilir.
Velayet hakkı devredilebilir mi?
Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için devredilemez ve bu haktan feragat da edilemez. Aynı zamanda bu hak yasal sebepler olmadıkça ana ve babadan alınamaz.
Çocukla kişisel ilişki nasıl kurulur
Anne ve baba ile çocuk birbirleri ile düzenli şekilde kişisel ilişki kurma ve bunu devam ettirme hakkına sahiptir. Bu tür kişisel ilişki ancak çocuğun üstün yararı düşünülerek kısıtlanabilir.
Mahkeme tarafından buna karar verilirken bu kararın annelik-babalık hislerini tatmine elverişli olması gerekir.
Velayet hangi durumlarda değiştirilir?
Bunun için ayrı bir dava açılması gerekir.
TMK 351’e Durumun değişmesi halinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir. Velayetin kaldırılmasınıgerektiren sebep ortadan kalkmışsa hakim, re’sen ya da ana veya babanın istemi üzerine velayeti geri verir.